...NESLİHAN DUYSAK...

Selamlar mutlu pazarlar...  Bana göre çok aktif ol aldığım ama görünene göre dolu dolu geçen bir iki hafta geçirmişim.  Üstteki fotoğrafı Goncam için çekmiştim. Beğenince bu postuna başına koymak istedim.  Malum reelsler hazırlamaya başladım demiştim. Bu foto da severek okuyacağınız Paulo Coelho kitapları reelsinden. Siz de okumak isterseniz ben bunları okurken çok keyif almıştım siz de seversiniz.  Hep tek başımıza okumayacağız değil mi. Çocuklarımız ile yeğenlerimiz ile aynı kitabı okuyup üzerinde sohbet edebileceğimiz kitaplar serisi için büyükler için olanlar bunlar.  Bunlar da aynı kitapların çocuklar için olanı. iş bankası kültür yayınlarında var bunlar ben de yeğenimle okuyorum bu kitapları.  Motfili süveter başladım bu da ona ufaktan bakış olsun.  İyot diyetine başladım ne yazıkki o yüzden salçasız kısırımsı bişeyler ile öğün geçirirken foto çekmişim :)  Her yıl ağacından bir avuç yemesem çatlarım 😃

Hellooooooo...  Bu iki hafta bakalım neler yaptım.  Sınavlar olunca çok aktif değildim 🙈 Kahve fotoları malum vazgeçilmez :) Alttaki motifler de benim vazgeçilmez örgüm bitse de yenisine başlarım hep bir şekilde. Bitmiş hallerini ayrı post olarak atarım bir ara...  Uzun zaman sonra yeni Cafe keşfi yaptım özlemişim...  Mevlanaya karşı belediyeye ait bir mekan. Kırkikindi Pastanesi ismi. Pastaları da güzelmiş ama ben gluten diyetine başladığım için hiçbirini yemedim 🙈 zamanlaması kötü diyet 😃 Ordan çıkıp yinr yakın zamanda açılan Mevlananın karşısındaki gazozcuda aldık soluğu. Lavanta şeftali olanı denedim ben beğendim. Arkadaşım da limon ananas planı denedi ekşiliği yok dedi o da beğendi.  Okulda stajda kahveli kitaplı dersler yaptım...  Kitabı ilk çıktığında alıp bayıla bayıla okuyup yarısında ne oldu ise Bi durakladım kaldırmıştım. Yeniden alime aldım bakalım 🤗 İnstagram aleminde reels çekimine başladım geç de olsa :) 

Selamlar...  Geçtiğimiz iki hafta neler yaptım bakalım mı :)  Malum foto çekmeyi seviyorum ve vazo çiçeği de seviyorum frezyalarım olmak üzere iken bol bol kahveli kitaplı çiçekli foto çektim.  Arkadaş ile buluşup hıdrellez için hayallerimizi çizdik gömdük filan :)  İpler de geçen senenin Etkinlik motifinin eksik motifleri için alınan ipler. Adım adım birleşip şal olacak kendileri. İlerleyen zamanlarda gösteririm sizlere de...  Veeee zor olsa da bu harika çantayı ördüm. Yani bence harika :) yarınları ayrı bir postta atıcam zaten o zaman gösteririm...  Aldım çiçeğim kitabımı çıktım parka foto çekmeye.  Nilgün ile birlikte yeğenlerimize instagram alemindeki meşhur sekiz motifli hırkadan ördük. Bu da yine ayrı bir postta gelecek...  Staj günümde okulumun yakınına açılmış olan belediyenin cafesinde azcık keyif yapıp hayata gülümsedim :) daim olması dileğiyle...  Motif grubu ile kahve saatlerimiz oldu tabiki ördüklerimi

Ahmet Ümitin bir kitabını okuyup çok sevmiş bir kaç kitabını da alıp henüz okuyamamıştım. Ama bunu arkadaşımda görünce okumadan duramadım.  Kitap isminden de anlaşılacağı gibi masal içinde masal var ve öğle keyifli ki siz de okudukça sıradakini merak ediyorsunuz hepsi birbirine bağlı çünkü . Mutlaka okuyun keyif alacaksınız eminim:) " Evvel zaman içinde kalbur saman içinde, cinler cirit oynar iken eski hamam içinde, bir varmış bir yokmuş. Aydınlık bir göğü, parıltılı bir denizi, verimli toprakları olan güzel mi güzel bir ülke varmış… “Bu kitaptaki masalları annemden dinledim. Annem de küçükken bir masalcıdan dinlemiş. Dedem kızının gönlünü hoş tutmak için bir masalcı tutmaktan çekinmemiş anlaşılan. Annem daha pek çok masal dinlemişti ama hepsini anımsamıyordu. Bana da anlatmış, ben de anımsamıyordum. Aslına bakarsanız bu kitaptaki masalları da çoktan unutmuştum. Yıllar sonra Antep’e baba evine döndüğümde, biraz da rastlantı sonucu annem yeniden anlattı bu masalları.” A

Amazon yayınlarının 10 al 3 öde indirim kampanyası sayesinde tanıştım Can Yayınlarının Lacivert Klasikleri ile. Tamamı kaç tane bilmiyorum ama bende şu an on tane var ve hepsi yaklaşık 50 sayfa . Bir iki saatlik yolculuklarda hemen bir solukta okunup bitecek tarzda kitaplar. Ben bu yazarı zaten modern klasikler serisinden seviyor idim ilk ondan başlamak istedim okumaya. Meğer içindeki üç öykü de Genç doktorun anıları kitabından alıntı imiş. Keyifli ve akıcı idi severek okuyacağınıza eminim. Alttaki mini örtü de Zeynebimin bana fotoğraf çekme ödevini verdiği günlerden kalma. Güzel bir fotoğraf karesi vardı ona uygun örmek zorunda kalmıştım:) Sevgiler...

Modern Klasiklerin yanısıra Türk klasiklerini de tamamlayıp yavaş yavaş okuma yolunda ilerliyorum. Ama dili bazı yazarlarda farklı geldiği için bazı yazarları ilerleyen zamanlara attım. Fakata Mehmet Rauf tam benim istediğim tarzda yazmış:)) Tüm kitapları Türk Filmi tadın okudukça akan bir dil ile yazılmış . Bu kitabını da keyifle okudum. " Mehmet Rauf’un Define’nin devamı olarak yazdığı Kan Damlası romanında Şakir Feyzi, Tarabya’da İngiliz Köşkü’nde ailesiyle sakin, huzurlu ve müreffeh bir hayat yaşamaktadır. Ancak bir gün art arda işlenen cinayetler hayatlarını altüst eder. İngiliz Köşkü’nde yaşlı bir kadın, Anadoluhisarı’ndaki Zincirli Köşk’te ise bir erkek, aynı günde, birbirine benzer derin yaralarla yataklarında ölü bulunur. Polis, maktullerin ellerinde “Numara Bir!” ve “Numara İki!” yazılı notlar bulur. Merak ve gerilim unsurunun baştan sona korunduğu eserde, etrafındakileri hayrete düşüren Müfettiş Hayret’in karşısında katillerin hiç şansı yoktur, çünkü “Hayret

Biliyorsunuz modern klasikleri serisini tamamladım almaya da devam ediyorum. Fakat hepsini okumadım. Yayınevinin hızına yetişmek ne mümkün. Klasikler 100. sayısına geldiğinde keşfetmiştim bu seriyi sonra tamamlayıp okumaya başladım ama okuma hızımdam daha hızlı çıkardığı için bitirmeye yetişemiyorum :) Tom Sawyer'in maceralarını da okuyup filmini izleyip sevdim sırada devamı sayılan kitabı var bakalım ne zaman okuyacağım. Alttaki örtü de motif grubundan sevgili goncaya hediye olarak gitti severek kullanıyor :) Tüm motif grubunda bir gün bu minik örtüden olacak. Keyif alıyorum bu örtülerden örmekten. Kitabın tanıtım yazısıyla kapalaım isterseniz :) "Mark Twain’in en sevilen yapıtlarından biri olan Tom Sawyer’ın Maceraları çocukluğun masum, güvenli ve olağanüstü maceralarla dolu evrenine bir övgüdür. Roman Mississippi Nehri kıyısındaki küçük bir kasabada, belirtilmeyen bir dönemde geçer. Ancak okur evlerde siyahi kölelerin bulunmasından hikâyenin 1830’larda ya da 184

Hep söylüyorum Murtafa Kutlu ile geç tanıştım ama iyiki de tanıştım. Kitaplarını severek okuyorum. Bu da onlardan biri idi. Motif grubundan Sevgi arkadaşım hediye almıştı kitabı bana sağolsun içine menekşeler kurutmuş,mektup yazmasa bile kart postal yazmış. Eee bana da kapağa uygun konsept fotoğrafını çekmek kaldı...Sayesinde hem keyifli bir kitap okumuş oldum hem de güzel bir fotoğraf çekmiş oldum :)) sözü var sonraki kargo gönderiminde mektup yazacak bana :)) Kitap birkaç hikayeden oluşuyor. Ben keyifle okudum ama sanki Menekşeli Mektup hikayesi bi havada kaldı bitişi diye düşünmedim değil.  Ama yine de güzeldi benim için... " Ama aşk dediğin nedir ki? Postacı: -Nedir? Kahveci gülümsüyor; hafifçe eğilerek. -Muhabbet iki başlı olacak arkadaş. Tek taraflı oldu mu sakat. Kara sevdaya girer. -Çaresi? Hikmetli bir söz söylüyor kahveci: -Ya tahammül, ya sefer!" Mustafa Kutlu diye bir iklim var. Bu iklimde kah bir postacı menekşeli mektuplar taşıyıp İncilaya aşık

Onedio önerilerinden biri idi bu kitap.  Hem adı hem de arka kapak yazısı ilgimi çekince alıp okudum hemen.  Evet benim yaşıma uygun değil 11-16 yaş aralığına uygun idi ama yine de ben her yaşa uygun kitapları da okumaktan zevk aldığım için keyifle okudum. Bir de benden sonra yeğenim okuyacağı için önce benim okumam ve içeriğin ona uygun olup olmadığını öğrenmem de gerekiyordu. Kitap çok keyifli idi. Sonu her ne kadar mutlu olmasa da farklı bir hikayesi vardı.Ve öğrencilerim ile ufak da olsa kitap üzerine sohbet edip farklı düşünceleri dinlemiş oldum. Çoğu insan ölümsüz olmayı isterken bir tane öğrencim " Allah korusun hocam ya ailem sonsuza kadar yaşıyor olsa ben ne yaparım." demişti ki o cümle bende etki bırakan bir cümle oldu. Her kitabı elime aldığımda ya da birisine bahsederken o cümle aklıma gelir. Üzücü... Yakında arkadaşlar ile filmini de izleyeceğiz. Kitabı gözü kapalı tavsiye ediyorum ve keyifle okuyacağınızdan da eminim. Ama bu aralar kitabın basımı yok

Mustafa Kutlu ile geç tanıştım ama iyiki tanışmışım dediğim yazarlardan. Kalemi akıyor resmen. İnsan okurken keyif alıyor.  Bu kitabını nilgün ile okuduk. Ayrıca ben sesli kitabını da dinledim. Daha sonra birlikte filmini de izleyip iyice pekiştirdik:) Sizler de okuyum seveceksiniz. Kitap alıntımızı da ekleyelim hemen. "Bizim sevdamız artık ahirete kalmıştır." Bu da kitabın ayrıntısı merak edenler için ; Ben o zamanlar on altı yaşındaydım, lise birde. İnce uzun bir oğlan. Saçlarım kirpi gibi dik duruyor; ne yana, ne geriye taranmıyor, beni deli ediyordu. Babam "inatsın inat... İnatçı adamın saçı yatmaz. Dedeme çekmişsin besbelli. Keşke annene benzeseydin" diyordu. Keşke... Annemin lepiska gibi yumuşacık, sarı saçları vardı. En çok o mavi gözlerini özlüyorum. "Benim oğlum okuyacak yüksek bir memur olacak" der, sonra da göz ucuyla babama bakardı..  Keyifli okumalar...

Sabahattin Ali kitaplarını sever misiniz? Ben Kürk Mantolu Madonna kitabı ile tanıştım gerisi aktı geldi sanırım :) İçimizdeki Şeytan kitabını hem okudum hem de sesli kitap olarak dinledim ki ayrı bir zevk aldım dinlemekten de. Elimde olan bazı kitapları okuduktan sonra dinlemekten keyif alıyorum.Bunda okuyan kişinin tonlamaları da etkili oluyor dinlerken. Sizler de deneyin bence. Tabi filmi de varsa ayrıca filmini de izlemek gibi bir takıntım da var o ayrı konu :) Bu kitabı çok sevdiklerim arasında idi okuyun okutun derim ben. Sabahattin Ali kitapları denildiğinde ben Yapı Kredi yayınlarını tercih ediyorum ama İş Bankası Kültür Yayınlarının Tük Klasikleri setini de tamamladığım için ondan da alıyorum.İkisi arasında herhangi bir fark olmasa da benim tercihim YKY . ‘İsteyip istemediğimi doğru dürüst bilmediğim, fakat neticesi aleyhime çıkarsa istemediğimi iddia ettiğim bu nevi söz ve fiillerimin: daimi bir mesulünü bulmuştum: Buna içimdeki şeytan diyordum, müdafaasını üzerim

Merhabalar, Kitaptan bir alıntı ile başlayalım...  "Cahilliklerini bilmenin utancı içindeydiler ve bilgisizliklerini nasıl açıklayacaklarını da bilmiyorlardı." İş bankası kültür yayınlarının modern klasikleri serisine tesadüf bu kitap ile başlamıştım. Seri olduğunu bilmeden. Daha sonra farkettim ki bir seri halinde sürekli yeni kitaplar çıkıyor. Sonra dedim ki neden bu seriden benim de olmasın. Tabi ki bu kararı verdiğimde yaklaşık yüz tanesi çıkmıştı bile :) Önce sevdiklerimi alarak daha sonra bir son çıkan bir eskilerden alarak ve arkadaşlarımın da desteği ile seriyi tamamladım :) Aslında tamamladım da diyemem tam yenisini alıyorum yayınevi bir tane daha çıkarıyor yetişmekte zorlanıyorum ki okumaya nasıl yetişiyim değil mi :) Hepsini okuyamasam da çok iyi bir okuyucu olan yeğenim var. Yavaştan ona uygun olanlara başladı bile. Büyüyüp tamamını okuma derdinde... Kitabı Blogger arkadaşlarımızdan da tanıdığınız üzere Nilgün Komar ile birlikte okuduk. Ardından filmi

  Uzun zamandan sonra yeniden merhaba diyelim mi:) En son 2017 de ara vermişim sanırım yeniden dönme zamanı geldi diye düşünüyorum... Yazmaktan çok okumak,örmek,fotoğraf çekmek üzerine yoğunlaştığım için instagram üzerinden devam ediyordum. Oradadan da aktif olarak takip edebilirsiniz... Buraya da okuduklarım ve yaptıklarım üzerine geriden de olsa arşiv olarak devam etmek istiyorum bakalım bu yol nereye kadar gidecek... Yokluğumda neler mi yaptım; *Bolca okudum. Özellikle modern klasiklere yoğunlaştım. *Örgü örmeye devam. *Motif etkinliklerimiz hala zevkle devam ediyor. *Bolca gezdim.  *Fotoğraf konusunda kendimi biraz daha geliştirdim.  Eeee o zaman yeniden kolları sıvama zamanı bakalım yeni günler bizlere neler gösterecekler:)

Bahar okuma şenliği 2017 de okuyacaklarim bunlar. 10 nisan olarak başladık bakalim 3 ay icinfe hepsini okuyabilecek miyim. Gecen sefer 18 okumustum simdi hedef olarak 21 kitap koydum.tabi şenlik esnasinda degisiklik yapabilirim ben duramam.

Kış okuma şenliği 2017 de okuduklarim bunlar. Fotografta olmayip odunc aldiklarim da var. Toplamda 18 kitap okumusum 3 ay icinde. Önceki şenlikte 16 kitap okumustum demekki ilerleme var bende 😃 hepsinin yorumlari sirasiyla gelecek

Seviyorum bu seriyi ama arka arkaya okuyarak degil arada tadımlık okuyarak. En iyi intikam yaşamaktır... yaşamlarında yeni bir dönemece giren, üç nesilden üç farklı kadının, duygu kokan hikâyeleri... Kaderin size gülmediğini düşünüyorsanız, birilerinden yardım beklemek yerine iç sesinizi dinlemenin vakti gelmiş demektir. Bu konuda hâlâ şüpheleriniz varsa, her şeyi geride bırakıp uzun bir yolculuğa çıkan üç nesilden üç farklı kadının ilham veren hikâyelerine kulak verin. Çiçeklerimi Rüzgâra Verdim, gönüllerde özel bir yeri olan ilk aşkları, tebessümle hatırlanan ilişkileri ve gençliğin saflığa bürünmüş heyecanlarını, kısaca hayatın desenini yüreklere işleyen bir roman. En iyi intikam yaşamaktır... "Yıllardır çoksatanlar listelerinden inmeyen Debbie Macomber, seriye yüreklerinizi ısıtacak bir kitap daha ekliyor." -Publishers Weekly- "Harika karakterlerden oluşan Çiçeklerimi Rüzgâra Verdim kitabının sonunu tahmin ettiğinizi sanabilirsiniz. Fakat romanı bitirdiğinizd

Kitaptam duvarimiz olmaa miydi yani yakında ev de yaparim ben 😂

Alti cizilecek o kadar cümle vardi ki okuyun mutlaka derim ben. Düşman onlardan çok daha üstün, ertesi sabah saldırıya geçecekti. Halkın çoğunluğu, yenileceklerini bildiği halde, şehirde kalmayı seçti.  O akşam, her yaştan kadınlı erkekli bir grup, Kıpti dedikleri Yunanlı'yı dinlemek için meydanda toplandı.  Kıpti, hiçbir dine mensup değildi; sadece bütün duyduklarını, yarına aktarabilmek için aklında tutmuştu.  Kıpti, yalnızca içinde bulunduğu âna ve Moira denen varlığa inanırdı.  Yarından itibaren şu anda ahenk olarak gördüğümüz şey ahenksizliğe dönüşecek. Mutluluğun yerini matem alacak," dedi Kıpti. "Şehrimizi talan edebilirler, ama burada öğrendiklerimizi silemezler. İşte bu yüzden ilmimizin surlarımız, evlerimiz ve sokaklarımızla aynı kaderi paylaşmasına izin veremeyiz… Peki ilim derken neyi kastediyorum? İlimle, gündelik yaşamın karşımıza çıkardığı zorlukların üstesinden gelerek hayatta kalmamızı sağlayan şeyi kastediyorum. Yarın bize neler olacağını kimse

Motfcilerle beraber okudugumuz kitaplardan biriydi . Guz okuma senligi 2016 da beraber okumustuk yeni kismet oldu yazmak. Sevdim ben okunulasi bir kitap. Her şeye "karşı" duran, "karşı" çıkan, "karşı" olan bir adam... Aylak Adam... Bir adı bile yok. "C." diyor Yusuf Atılgan kısaca. İnsan her şeye bunca "karşı"yken kendine de "karşı" olmadan nasıl sürdürülebiler bir "karşı" yaşamı? C., sıradanlığa, tekdüzeliğe, alışılmışın kolaycılığına hiç mi hiç katlanamıyor. Hem farklıyı, hem doğru olanı arıyor. Çabasının boşuna olduğunun da farkında üstelik. Zor bir karakter, zor bir yaşam, yalın bir roman

Hadi bakalim siz de eglenin bizim gibi kitaplari hayatiniza katarak...